TRİKÜSPİT VE PULMONER KAPAK HASTALIĞI
Sağ taraflı kalp kapaklarının kazanılmış hastalıkları sol taraftaki kalp kapak hastalıklarından muhtemelen rölatif olarak daha düşük basınç farkı ve hemodinamik strese bağlı, çok az görülmektedir. Gerçekten de, sağ taraflı kapak disfonsiyonu genellikle morfolojik normal kapakların pulmoner hipertansiyon gibi hemodinamik strese maruz kalması sonucu oluşur. Triküspit ve pulmoner kapak anormallikleri hem de çeşitli konjenital hastalıkların bir parçası da olabilir (VIII kısımda tartışılmışı. Bu bölüm sağ taraflı kalp kapaklarının kazanılmış anormalliklerine ve erişkinlerde sıklıkla tanı konulan pulmoner darlığa odaklanacaktır.
Triküspit darlık çok nadirdir. Birçoğu römatik kalp hastalığına bağlıdır. Eğer römatik triküspit darlık varsa, o genellikle mitral darlıkla ilişkilidir ve bu da gelişen şikâyet ve semptomların çoğunun sorumlusudur. Karsinoid kalp hastalığı da triküspit darlık oluşturabilir ve semptomlar sağ ventriküler çıkış yolunu tıkayan tümör (miksom veya metastaz) veya vejetasyonlar tarafından da taklit edilebilir.
Triküspit darlık semptomları primer olarak artmış sistemik venöz basınçtan kaynaklanır (Resim.1). Periferik ödem, asit, hepatik büyüme ve sağ üst kadran hassasiyeti kronik triküspit darlık ve yetersizlikte gelişebilir. Azalmış kardiyak debi göze çarpan halsizliğin nedenidir. Jügüler venöz basınç artar ve bozulmuş RV doluş sırasında atriyal sistol ile beraber belirgin a dalgası görülür. Triküspit darlığa bağlı üfürüm sol sternal uçta, düşük frekanslı diyastolik üfürüm şeklindedir. Ama bu, genellikle eşlik eden mitral darlığa bağlı üfürümden zor ayırt edilir veya gizlenir. Fizik muayene mitral darlığı olan hastalarda inspiryum sırasında güçlenen diyastolik üfürüm (birçok sağ taraflı üfürümlerde olduğu gibi) veya jügüler venöz nabızda belirgin a dalgası varlığı ile triküspit darlığını gösterebilir.
Faydalı tanısal yöntemlere göğüs radyografisi, EKG, Doppler-ekokardiyografi aittir. Sağ atriyal genişleme sıklıkla göğüs filminde görülür ve EKG’de II derivasyonda geniş, pik P dalgası şeklinde ortaya çıkar. Artmış sağ atriyal basınca bağlı atriyal fibrilasyon yaygındır.
Ekokardiyografi tipik olarak kalınlaşmış triküspit yaprakçıklar, azalmış mobilite, skarlaşmış kordalar ve bazen hareketli yaprakçıklar sonucu kubbeleşme aşikâra çıkarır. Karsinoid kalp hastalığı açık pozisyonda fiske ve daralmış kalın triküspit kapak yaprakçıkları şeklinde farklı bir morfolojiye sahiptir. Doppler inceleme modifiye Bernoulli denklemi ile diyastolik basınç gradiyentini ölçmeye imkan verir. Triküspit darlığın tanısı için kalp kateterizasyonu genellikle gerekli değildir, eğer yapılırsa eşzamanlı basınç ölçümü için hem sağ atriyumda hem de ventrikülde olmak üzere iki farklı kate-ter kullanılmalıdır. Kardiyak debi azalmışsa, triküspit gradiyentler de düşük olacaktır, o yüzden tek kateterin geri çekilmesi ile yeterli şekilde değerlendirilemeyecektir. Klinik olarak önemli triküspit darlığı genellikle kapak alanının 1.5 cm2 altında olması ile ilişkilidir.
Triküspit darlığın tedavisi venöz konjesyonu önlemek için diüretik ve nitratlardan ibarettir. Refrakter hastalara triküspit kapak değişi”” cerrahisi yapılmalıdır, diğer taraftan eşzama.ni mitral kapak hastalığı cerrahi zamanlamanın primer belirtecidir. Cerrahi yaklaşım hem de tümörlerin çıkarılması veya miksom için yapılabilir. Triküspit darlık için perkutan balon valvuloplasti yöntemi ile ilgili ilk uygulamalar cesaret vericidir.